Gestalt Terapide Temas Kavramı ve Duyarsızlaşma Temas Biçimi

GEŞTALT TERAPİDE TEMAS KAVRAMI ve DUYARSIZLAŞMA TEMAS BİÇİMİ ÜZERİNE

 
Temas nedir?
Duyarsızlaşma temas biçimi nedir?
Siz duyarsızlaşma temas biçimini ne kadar kullanıyorsunuz? (Resimdeki ekte testi vardır)
 
⚠️ Temas (ilişki), bireyin kendisi veya çevresiyle etkileşim kurması demektir.
 
– Bireyin kendisi ile temasında kendi bedeni, duygu ve düşünceleri ile teması söz konusudur.
– Çevresi ile temasında, bireyin geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanda yaşanan olaylar, diğer insanlarla ve nesnelerle teması söz konusudur.
 
📌 Birey çevre ile teması, temas sınırında gerçekleştirir. Temas sınırı “ben” ile “ben olmayan”ın ayrıştığı yerdir.
 
⚠️ Duyarsızlaşma Temas Biçimi
Duyarsızlaşma; bedenden gelen acı veya rahatsızlık hissinin ve çevreden gelen bilgilerin dikkate alınmaması, göz ardı edilmesidir.
 
👉 Duyarsızlaşma iki şekilde ortaya çıkar: bedensel duyumlara duyarsızlaşma ve duygulara duyarsızlaşma
 
📌 Bedensel duyarsızlaşmada kişi görme, işitme, tatma, koklama, dokumadan oluşan duyumların farkına varamamakta, bunlarla ilgili hiçbir şey hissetmemektedir. Hissetmediği için de iç ve dış uyaranların pek çoğuna tepki vermemektedir. Örneğin; bronzlaşıp, daha güzel görünebilmek için aşırı sıcağa ve güneş ışınlarının deri üzerindeki olumsuz etkilerine aldırmayarak, saatlerce güneşlenmek veya uzun süre bir sınava hazırlanan bir kişinin, sınavdan sonra kazananların adlarını okurken kendi adının söylendiğini duymaması gibi.
 
Duyarsızlaşmanın ortaya çıkışında seçici dikkat, nefes alım verme biçimi ve kronik kas kasılmaları rol oynar. Örneğin kişi herhangi bir duyum ortaya çıkar çıkmaz, ilgi ve dikkatini seçici algılama ile başka bir yöne çevirirse, bedeninden gelen o duyuma duyarsızlaşır.
 
📌 Duygusal duyarsızlaşmada kişi olumsuz yaşantıların yol açtığı duygularla baş edebilmek için bu duyguları hissetmemeye çalışmakta, yani bunlara duyarsızlaşmaktadır. Kişi duyumlarına duyarsızlaştıkça bunları yanlış anlamlandırmaktadır. Örneğin; alkol bağımlıları kaygı, yalnızlık veya depresif duygularına duyarsızlaştıklarından, bunları alkol alma isteği şeklinde anlamlandırmaktadır.
 
Kişinin acı verici, rahatsız edici duygulara duyarsızlaşması, aynı zamanda yaşamın zevk ve neşe veren taraflarından da uzaklaşmasına ve duyarsızlaşmasına neden olmaktadır. Bundan dolayı sürekli yorgunluk hissetme, yaşama karşı isteksiz olma, yaşamı sıkıcı ve anlamsız bulma da duyarsızlaşma söz konusudur. Bir başka duyarsızlaşma şekli de her şeyi zihinselleştirerek sadece düşüncelere odaklaşarak da duyarsızlaştırma yaparız.
 
🚩 Duyarsızlaşmanın Yararları
1) Farkında olunarak ve ara sıra yapılan duyarsızlaşmalar yararlı, hatta gereklidir. Örneğin; bir atletin yarışı kazanabilmek için ayağındaki hafif ağrıya kayıtsız kalması, sınavı olan bir öğrencinin geç saatlere kadar çalışarak uykusuzluğa dayanmaya çalışması, diyet yaparken açlığa duyarsızlaşmak
 
🚩Duyarsızlaşmanın Zararları
1) Duyarsızlaşma kişinin kendine zarar verici davranışlara yönelmesine yol açabilir. Öncelikle kişinin uzun süreli aç, susuz, havasız, uykusuz kalması gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasının engellenmesi, fiziksel sağlığının bozulmasına neden olur. Diğer taraftan, özellikle acı ve ağrıya karşı aşırı derecede duyarsızlaşan kişilerin bir şeyler hissedebilmek için kendilerini jiletlemeleri, sigara yakmaları, kafalarını duvarlara vurmaları, aşırı alkol tüketmek, uyarıcı maddeler kullanmak vb. görülebilmektedir.
 
2) Duyarsızlaşma, acıyı olduğu kadar zevki de engellediğinden, kişinin heyecan ve zevk duyabilmek için aşırı risklere girmesine örneğin kumar oynamasına, sık sık bir gecelik cinsel ilişkilere girmesine yol açabilir.
 
3) Duyarsızlaşma boşluk duygusuna yol açabilir. Kişi bu boşluk duygusunu nasıl dolduracağını bilemediğinden, giderek yaşamdan zevk almamaya, çevresinden uzaklaşmaya, içine dönmeye başlar.
 
4) Duyarsızlaşmanın çok fazla olması benlik yitimine veya kişiliğin çözülmesine yol açabilir.
 
👉 Duyarsızlaşma temas biçimi, Şizoid ve Sınır (Borderline) kişilik bozukluklarında çok sık kullanılır.
 
🚩Duyarsızlaşmanın Temelleri
Peki duyarsızlaşma neden olmaktadır? Duyarsızlaşmanın temelinde duyumların kişiyi zora sokması ve rahatsız etmesi yatmaktadır.
 
Duyumlar 3 nedenden ötürü rahatsız edici olur.
 
1) Duyumların kişiye dayanılamayacak kadar çok rahatsızlık vermesidir. Örneğin; acı, susuzluk, açlık gibi duyumlar yoğun olarak veya uzun süre devam ettiklerinde, hem yaşamamızı tehdit ederler, hem de bunlara dayanmak çok zor olur. Bu nedenle birey ancak hiçbir şey hissetmeyerek bu duyumlara dayanabilmeye ve varlığını devam ettirebilmeye çalışır.
 
2) Duyumlara yol açan ihtiyaçların çeşitli nedenlerden dolayı karşılanamamasıdır. Örneğin; başkalarına ihtiyaç duymamıza rağmen çevremizde kimseyi bulamadığımızda veya çok özlememize rağmen işimiz veya okulumuz nedeniyle ailemizi, sevgilimizi göremediğimizde, yalnızlık veya özlem duygularına katlanabilmek için duyarsızlaşma yoluna gidebiliriz.
 
3) Duyumlarla öğrenilmiş inançlar, yani içe alınanlar arasında yaşanan çatışmadır. Örneğin; eğer cinsellik kötü ve ayıp olarak görülüyorsa, cinsel duyumların farkında varmak veya yaşanan üzüntünün ifade edilmesi zayıflık olarak kabul ediliyorsa; kişiyi rahatsız eder ve kişi bu rahatsızlıklardan kurtulmak için duygularına duyarsızlaşır.
 
Ayrıca duyarsızlaşmanın temelinde birçok travmatik yaşantı vardır.
 
👉 Rahatsızlık veren duyum veya duygulara uzun süreli olarak duyarsızlaşmak bir yandan kişinin canlılığını ve hislerini kaybetmesine yol açarken, diğer yandan da zevk ve keyif veren duyumlarına duyarsızlaşmasına neden olur.

🚩 Duyarsızlaşma temas biçimini sık kullananların kişilik özellikleri

  • Bedenin çeşitli bölgelerinde hissizlik, cansızlık, uyuşukluk yaşarlar.
  • Zihinsel yaşantılara, fiziksel yaşantılardan daha fazla önem verirler.
  • Bedensel duyumların farkında değildirler.
  • Stres altındayken beden duyumlarına veya hasta iken bedensel ihtiyaçlarına dikkat etmez ve bunları görmezden gelirler.
  • Diğer insanların duygu ve duygularına da duyarsızlaşırlar.
  • Duygusuz, yüzeysel ve empati göstermeyen kişilerdir.

🚩 Duyarsızlaşmanın Terapide Ele Alınışı

  • Terapide duyarsızlaşma ile çalışırken amaç; kişinin duyum ve duygularını yeniden hisseder hale gelmesidir. Bu çok yavaş ve zahmetli bir süreçtir. Psikoz veya yoğun depresyon durumlarında kişi mutlaka medikal yardım için yönlendirilmelidir.
  • Bedende katılık ve hareketsizlik, duyguları ifade edememe, belli bir konuyu (cinselliği) konuşmaktan kaçınma gibi duyarsızlaşma belirtileri ortaya çıktığında terapist, danışanın hangi duyum ve duygularına duyarsızlaştığını araştırmalıdır.
  • Duyarsızlaşmada danışanın ses tonuna ve anlatış biçimine de dikkat edilmelidir. Örneğin; danışan ölüm, cinsel taciz gibi çok yoğun bir yaşantıyı hava durumu sunar gibi monoton bir ses tonu ile anlatıyorsa duyarsızlaşmadan şüphe edilmelidir.
  • Duyarsızlaşma ile çalışırken yapılması gereken ilk iş bedenin farkına varma çalışmalarıdır. Bu çalışmaların amacı; danışanı bedensel yaşantılarına yöneltmek ve bedensel yaşantılarına önem kazanmasını sağlamaktır. Örneğin; danışan gözlerini kapatarak bedenin belli kısımlarına (göğüs veya karın bölgesine) odaklanması istenebilir.
  • Duyarsızlaşma ile çalışmada dokunarak yapılan çalışmalar da vardır. Duyarsızlaşan bölgeler acı, ıstırap ve duygusal kırgınlıklarla bağlantılıdır. Bu bölgelerdeki hassasiyet veya kasılma dokunulmadan anlaşılmayabilir. Bu nedenle danışanın bedeninin farklı bölgelerine dokunmasını istemek, duyarsızlaşan bölgelerin ortaya çıkarılmasında yararlı olabilir.
  • Duyarsızlaşma ile çalışmada hareket ve dans çalışmaları da vardır. Bu çalışmalarda duygularına beden dili ile ifade edilmesi amaçlanır.
  • Duygularına farkına varılmasıyla ilgili üzerinde durulması gereken bir diğer özellik de nefes alıp verme şeklidir. Örneğin; nefesin tutulması, duygularına farkına varılmasını ve ifade edilmesini engelleyen bir durumdur. Sık veya sığ nefes alma, nefesi hızlı veya sesli verme gibi özellikler duygularına fark edilmesini engelliyor olabilir.
Duyarsızlaşma testi: Aktaş ve Ceylan Daş (2002) tarafından geçerlilik ve güvenirliği yapılmış olan “Temas Biçimleri Ölçeği”nin “Duygusal duyarsızlaşma” ile ilgili maddeleri aşağıdaki resimde yer almaktadır. Bu maddeleri işaretleyerek, duyarsızlaşma temas biçimini ne kadar çok kullandığınızı belirleyebilirsiniz.
 

Murat Civelek (Psikolojik Danışman / Psikolog)

Kaynakça:
1) Prof. Dr. Ceylan Daş, Geştalt Terapi, Boylam Psikiyatri Enstitüsü, 2015
2) Dr. Gerard Corey, Psikolojik Danışma, Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları, Mentis Yayıncılık, 2008
3) Richard Nelson-Jones, Danışma Psikolojisi Kuramları, Nobel Akademi Yayıncılık, 2012
4) Nancy L. Murdock, Psikolojik Danışma ve Psikoterapide Kuramları, Nobel Akademi Yayıncılık, 2013
5) Dr. Fikret Karahan ve Mehmet E. Sardoğan, Psikolojik Danışma ve Psikoterapi Kuramlar, Nobel Akademi Yayıncılık, 2012
6) Paul L. Hewitt, Klinik Psikoloji, Nobel Akademi Yayıncılık, 2013
UYARI: Bu makale izinsiz bir şekilde başka bir sitede yayınlanamaz.

Kısa adres:

Yorum eklemek için kullanıcı girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş